İlkbahar ve Yaz Ayları Yaklaşırken Yabani Hayvanlardan Korunma Tavsiyeleri

İlkbahar ve yaz çok hızlı bir şekilde yaklaşıyor, pek siz buna hazır mısınız? Bunun için size kısa ve hızlı okuyabileceğiniz bir yazı hazırladık.

Photo by Christian Heitz on Pexels.com

Photo by Mike Bird on Pexels.com

Öncelikle bahçenizi davetsiz misafirlerin saklanamayacağı bir ortam yaratmanız gerekiyor. Aşağıdaki adımları takip ederek istenmeyen veya vahşi hayvanların bahçenizde üremelerini veya yuva yapmalarını engelleyebilirsiniz:

·         Bahçe aletlerini ve işe yaramayan odun vb. gibi atılabilecek çöpleri kaldırın

·         Eğer bahçenizde çim varsa düzenli olarak kesmenizi öneririz, aksi taktirde uzamış çimler yabani hayvanların saklanmasına yardımcı olacaktır

·         Çiçek ve sebzeleri düzenli olarak budayınız

Tarım alanı, bahçe, ve kümes gibi yerlere sansar, yaban domuzu, geyik, kurt gibi vahşi hayvanların gelmesini önlemek için öncelikle bu alanların sık dokunmuş çit ile korunması gerekmektedir, fakat büyük yüzölçümlü alanların tamamına çit kurmak her zaman mümkün olmayabiliyor, çitin de belirli aralıklarda kontrol edilmesi gerekiyor, çünkü hava şartları ve bazı büyük ve güçlü hayvanların zorlaması sebebiyle çitlerin bazı bölgeleri zarar görüp bu bölgelerden hayvanların verimli alanlara girmelerine sebep olabiliyor. Ayrıca çit örerken dikkat edilmesi gereken husus çit yüksekliğinin iyi ayarlanmasıdır, problem yaşadığınız hayvan türüne göre çit yüksekliğinin bu hayvanlar tarafından atlanamayacak yükseklikte olması gerekiyor, ayrıca bazı vahşi hayvanların toprağı kazma ihtimalini de göz önünde bulundurulması gerekiyor.

Photo by freestocks.org on Pexels.com

Photo by Lukas Hartmann on Pexels.com

Vahşi hayvanların bu bölgelere nerelerden gelebileceğini tahmin edebiliyorsanız bu alanlara ilave olarak ultrasonik hayvan kovucuları monte ederek bu davetsiz misafirlere herhangi bir zarar vermeden tarla, bahçe veya kümesinize girmelerini önleyebilirsiniz.

 

Tarla ve bahçenizde köstebek veya fare problemi var ise yine ultrasonik ses yayan cihaz yardımı ile bu sorununuzu çözebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayınız veya www.mekyard.com adresini ziyaret ederek M069 ürünü ile ilgili detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Sormak istediğiniz bir şey olursa bizimle irtibata geçebilirsiniz. Sosyal medyadan veya internet sayfamız üzerinden sorunuzu yazabilirsiniz.

Saygılarımızla,

Not: Bu yazımızı beğendiyseniz yukarıdaki linki kopyalayarak kendi sosyal medya hesabınız üzerinden paylaşabilir daha çok kişiye ulaşmamıza yardımcı olabilirsiniz.

Mekyard 

http://www.mekyard.com
info@mekyard.com
http://mekyard.ticiz.com/
https://www.facebook.com/mekyard
https://plus.google.com/+MekyardCompany
https://www.linkedin.com/in/mekyard
http://www.pinterest.com/mekyard/

https://mekyardblog.wordpress.com

 

Çatımda ne tür bir hayvan olduğunu nasıl anlarım?

Eğer bu yazıyı okuyorsanız, muhtemelen böyle bir problem ile karşı karşıyasınız, ve bu hiç hoş olmayan bir tecrübedir. Kemirgenler veya vahşi hayvanlar çatınıza veya evinizin başka bir bölgesine önemli derecede zarar verebilir, ayrıca bu hayvanlar kirli olduklarından geride bulaşıcı salgın hastalık da bırakabilirler.

Çatı katından sesler duyuyorsanız, büyük bir ihtimalle çatınızda yabani bir hayvanın geçici veya sürekli olarak çatı katındaki alanı yuva veya yuvalama alanı olarak kullanacağı anlamına gelir. Çatıda istenmeyen bir hayvan veya hayvanların var olduğunu ilk önce çıkardıkları seslerden anlarsınız, ve bu sesleri günün hangi saatlerinde çıkardıkları ve aktif olduğu zamanların belirlenmesi, ve başka ne gibi ipuçları bıraktıklarını bulmanız gerekiyor (ayak izleri, var ise dışkılar vb.). Eğer bu istenmeyen hayvanı doğrudan olarak görme ihtimaliniz yoksa, hayvanın günlük normal davranış biçimini yani aktif olduğu saatler vb. bilmeniz gerekmekte, bu da çatı katında hangi hayvanın olduğunun tespitinde ve ne tür bir başarılı kovma stratejisi uygulayacağınız hakkında size yardımcı olacaktır. Duyacağınız sesler arasında tırnak ile kazıma, cızırdama, tahtaya vurma darbeleri, kabuklu kuruyemiş yuvarlanması veya hayvana ait farklı sesler olacaktır. Fakat siz henüz çatı katında ne tür bir hayvan cinsi olduğunu bilmiyorsunuz! Ne tür hayvan yaşadığını bilmeniz sizin işinizi kolaylaştıracak, çünkü değişik hayvan cinslerine göre bu hayvanları kovma yöntemleri birbirinden farklı olacaktır. Sansarlar ile farelerin kovulma şekli farklıdır, bu yüzden bazı ipuçları bulmanız çatıdaki hayvan türünü belirlemenizde yardımcı olacaktır. İlk önce çıkardıkları seslerden başlayabilirsiniz. Eğer duyduğunuz sesler gün içindeyse, özellikle sabah erken saatlerde veya akşama doğru ise, evinizde sincap olduğunu anlayabilirsiniz. Sincaplar gece olduktan sonra günlük aktivitelerini durdurmaktalar. Eğer sesler gece fakat çok yüksek ve yavaş ise, bunun sansar olma ihtimali çok yüksektir. Sansarlar gececil hayvanlardır, yani bu tür hayvanlar genellikle gece aktiftirler. Eğer sesler geceleri ve hızlı patır patır ise, ve özellikle duvarlarda sesler çıkıp azalıyorsa, bunun fare olma olasılığı yüksektir. Eğer çırpınma sesleri duyuluyorsa, bu yarasa veya kuş olabilir.

Çatı katında duyduğunuz ses ve aktiviteler Mart ile Ekim ayları arasında ise, çatı katında bulunan yabani hayvanın büyük bir ihtimalle dişi ve ona bağlı olan yavruları olma olasılığı yüksektir. Yabani hayvanlar doğurma mevsimi boyunca (genellikle Mart ile Ekim ayları arasında) diğer vahşi yırtıcı hayvanlardan daha iyi korunmak ve yavrulamak için kendilerine yuva alanı aramaktadırlar, ve kaçınılmaz surette insanların yaşadığı konut vb. yerlerde kalmayı tercih etmektedirler.

Hala emin değil misiniz? Eğer çatıya evinizin içinden erişebiliyorsanız, tabi kendinizi bunu yaparken rahat ve güvende hissediyorsanız, çatı katını bir gözden geçirebilirsiniz.  Yukarıda yaşayan hayvan size doğru gelip size saldırmaz, büyük bir ihtimalle oradaki hayvan sizden çok daha fazla korkuyordur, ve sizinle direk irtibata geçmemek için sizden kaçmaya veya size görünmemeye çalışacaktır. Çok nadir de olsa çatıdaki bu hayvanları bazen görebilirsiniz. Çoğunlukla bu hayvanlar ağır ağır ve sessiz olarak karanlık duvar veya izolasyon malzemelerinin altına, gölgelere saklanırlar, veya hiç kıpırdamadan durarak onların orada olduğunu bile anlamazsınız, bu yüzden çatıya çıkarken çok sessiz olmanız gerekiyor.

Eğer çatınızda sincap yaşıyorsa, yaprak ve farklı birikintiler görmeniz ihtimal dahilinde, buna kuru yemiş ve fındık da dahil, ve çatınızın farklı bölgelerinde bu birikintiler zula edilmiş şekilde olur. Sincap dışkıları da genellikle pürüzsüz ve oval şeklindedir.

Eğer çatınızdaki dışkılar siyah, ince ve sonu bükümlü ise yukarıdaki yabani hayvan sansardır.

Eğer çatı katında tozlu bir bölge varsa ilk önce bu bölgeleri incelemenizi öneririz. Tozlu bir bölge bulunmuyor ise hangi hayvanın olduğunu anlamak için bir başka yöntem ise 20-30 cm’lik bir alana un koyarak ertesi gün hayvanın bıraktığı ayak izine bakabilirsiniz. Sincap ayak izleri yaklaşık olarak 25-40 mm uzunluğunda, ön ayağında dört sivri tırnak ve üç adet  avuç tabanı bulunmakta. Sincabın arka ayağında ise beş adet tırnak ve dört adet avuç tabanı bulunuyor. Sansarların ön ve arka ayaklarında beş ayak parmağı bulunmakta, fakat her tırnak bazen ayak izinde görünmeyebilir. Erkek sansarların ayakları dişilere nazaran daha büyüktür, ayak izleri 10 mm ile 35 mm genişlikte ve 13 mm ve 40 mm uzunluklar arasında olabilir.

Başka bir ipucu ise bu yabani hayvanın evinize dışarıdan nereden ve bu giriş yaptığı deliği bularak büyüklüğüne bakmak. Evinizin dış cephelerini kontrol edin, özellikle havalandırma ve çatı tarafını, bu bölgelerde giriş delikleri bulma ihtimaliniz daha yüksektir. Kontrol edeceğiniz zamanı bu hayvanların aktif oldukları saatlerinde seçmeniz gerekiyor. Eğer bulduğunuz giriş deliği büyük ve etrafına zarar verilmiş şekilde (yırtılmış veya saçağa zarar verilmiş) ise bunun sansar olma ihtimali büyüktür. Eğer giriş deliği 50 mm çapında ve etrafı çiğnenmiş ise bu bir sincaptır. Bu aralık çok daha küçük ve delik etrafında kahverengi yağa benzer bir sıvı varsa, bu bir faredir, fareler çok kullandıkları yollarda kahverengi yağ lekeleri bırakırlar. Bina etrafında ve çatı katı yakınlarında ayak izi, dışkı gibi ipuçları da olabilir.

Eğer çatıdaki veya evinizdeki kablolarda çiğneme izlerine rastladıysanız, bu bir kemirgenin işidir.

 

Sonuç

Etrafınızdaki ipuçlarına bakın! Sesler, yaptıkları hasarlar ve ayak izleri bu hayvanı tanımlamada çok yardımcı, fakat hayvanın tespitinde bıraktıkları dışkılara bakmanız işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Ne tür bir yabani ve istenmeyen hayvanın çatınızda yaşadığını tespit ettikten sonra farklı kovma stratejileri uygulayabilirsiniz. Mekyard ürün gamında bulunan ultrasonik cihazlar sayesinde kemirgen ve vahşi hayvanlara hiç zarar vermeden uzaklaştırabilirsiniz.

Mekyard ürün listesine aşağıdaki link ve web sitelerinden ulaşabilirsiniz:

http://www.mekyard.com

info@mekyard.com

http://mekyard.ticiz.com/

https://www.facebook.com/mekyard

https://plus.google.com/+MekyardCompany

https://www.linkedin.com/in/mekyard

http://www.pinterest.com/mekyard/

https://mekyardblog.wordpress.com

 

Mekyard – Yaban Domuzu ile İlgili Bilgiler

Mekyard M161 Ultrasonik Yaban Domuz Kovucu

http://ticiz.com/p184306-yaban-domuzu-kovucu.html

 

 

 

Yaban Domuzu ile İlgili Bilgiler

(https://mekyardblog.wordpress.com/2017/04/16/mekyard-yaban-domuzu-ile-ilgili-bilgiler/)

Yaban domuzları Avrupa ormanlarında, Afrika’nın kuzey-batısında ayrıca Asya’da yaşamaktadırlar. Tam olarak bilinmese de yaban domuzları alt tür cinsleri 4 ila 25 arasında sahip olduğu tahmin edilmektedir. Türler aralarında birbirleri ile çifteleştiklerinden dolayı bulundukları yerleşim yerlerine göre dört ana alt tür olarak sınıflandırılırlar. Büyüklükleri ve görünüşleri bakımından çok benzer olup renkleri bulundukları coğrafyaya göre değişiklik gösterebilmektedirler. Yaban domuzları yeni bir bölgeye çok kolay adapte ve uyum sağlar, hemen hemen her şeyi yeme kabiliyetine sahip, çok hızlı koşmanın yanında çok da iyi yüzmeyi bildikleri için çok farklı coğrafyalarda yaşamlarını sürdürebilirler.

 Yaban domuzları orta büyüklükte memeli bir hayvan olup, baş ve ön tarafı geniş ve arka kısmı daha dar bir hayvandır. Kalın ve çift tabakalı kaba bir kürke sahiptirler, bu da daha sert, kıllı üst tabakadan oluşup alt tarafı yumuşak astara sahiptir.

Yaban domuzunun arka sırtı boyunca uzanan kılları geri kalan kısmına göre daha uzundur. Yaban domuzlarının renkleri bulundukları bölgelere göre kahverengi, siyah, kırmızı veya koyu gri gibi renklerde olabilir. Örneğin batı Avrupa’da bulunan yaban domuzları genelde kahverengi renkte olup doğu Avrupa’daki yaban domuzları tamamen siyah renktedirler.

Yaban domuzlarının görme yetenekleri; çok küçük boyutta göze sahip olduklarından, inanılmaz derecede zayıftır. Fakat uzun burunları sayesinde yaban domuzlarının inanılmaz derecede koku alma kabiliyetine sahiptirler.

Yaban domuzları dünyada en geniş şekilde dağılmış memeli hayvanlarıdır, bulundukları bölgeler batı Avrupa’dan başlayıp Japonya ve daha doğuya gider, güneyde Endonezya’nın yağmur ormanlarına kadar ulaşmaktadır.

Yaban domuzları gececil hayvanlardır, bu yüzden gece dışarı çıkıp yemek ararlar. Gece avlanmaya çıkmadan önce gündüz 12 saat yapraklar ile yapılmış yuvalarında uyuyarak geçirirler.

Dişi yaban domuzları yaprak, ot ve  yosun ile yapılmış yuvalarında 4 ile 6 yavru doğurabilmektedirler. Anne yaban domuzu gelebilecek tehlikelere karşı  yavrularının yanından ilk iki hafta hiç ayrılmamaktadır. Yaban domuzu yavrularını üzerlerinde bulunan açık kahverengi kürk, ve sırt tarafında bulunan krem ve kahverengi çizgiler sayesinde çok kolay ayırt edebilirsiniz. Bu çizgiler yavrular 3 ila 4 aylık olunca belirginsizleşmekte, böylece genç yaban domuzları ormanda daha etkili şekilde kamufle olurlar. Yavrular iki aylık olduktan sonra yuvalarından çıkarak yem aramaya başlarlar, yavru domuzlar yedi aylık olduktan sonra tamamen bağımsız olurlar, renkleri bu sürede kırmızı renge çok yakındır. Yaban domuzlarının rengini yetişkinlere özgü renge bir yaşına geldikleri zaman alırlar.

Yaban domuzları hepçil hayvanlardır (hem etobur hem de otobur) ve başlıca besin kaynağı bitkilerdir. Yaban domuzlarının yedikleri arasında %90 bitkiler oluşturmaktadır, daha çok taze yaprak, meyve ve ot olmakla birlikte bitki köklerini burunları yardımı ile çıkarabilmektedirler. Değişken bölgesel mevsimlerde yaşamak, yaban domuzlarının da değişen meyvelere ve çiçeklere adapte olmasını sağlar, protein bakımından zengin olan  ve sonbaharda çıkan meşe palamudu yaban domuzlarının kış mevsimine hazırlanmasını sağlamaktadır. Her halükarda yaban domuzları önlerine çıkan her şeyi yeme kabiliyetine sahiptirler, ayrıca yumurta, fare, kertenkele, solucan ve hatta yılan yiyerek ilave protein sağlayabilirler. Yaban domuzları başka vahşi hayvanlar tarafından öldürülen ve kalıntıları bırakılmış hayvanları da yerler.

Yaban domuzlarının predatörleri (avcı hayvan) ve tehditleri; inanılmaz yaygın olmaları sebebiyle yaban domuzları fazla sayıda ve büyüklükte predatör tarafından avlanabilirler, bu tamamıyla onların doğal yaşam ortamlarında gerçekleşmektedir. Büyük kedigil cinsleri örneğin leopar, vaşak ve kaplanlar yaban domuzlarını avlayan en yaygın hayvanlar arasında olup, aynı zamanda etobur hayvan olan kurt ve ayılar, ayrıca insanlar tarafından da avlanmaktadırlar.

Yaban domuzu vahşi ortamlarda sayılarının çok ani bir düşüş yaşamasına rağmen, Avrupa, Polonya ve Pakistan gibi bazı bölgelerde bu sayı önemli derecede yükselmektedir ve bunun  sebebi henüz belli değildir. Bu artışın sebebi avcı hayvanların sayısında düşüş olması, yaban domuzlarının korunmasındaki artış ve doğal yaşam alanlarında daha düzenli avlanmaya izin verildiği düşünülmektedir.

 

Yaban domuzları ile ilgili ilginç gerçekler ve özellikler

Yaban domuzların burunları muhtemelen bu hayvanların en belirgin özelliklerinden bir tanesidir, diğer memeli hayvanları birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır. Yaban domuzların burunlarının sonunda kıkırdaksı bir disk bulunmakta, bu da burun önü adı verilen bir kemik ile desteklenmekte, bu da yaban domuzların burunlarının yiyecek ararken buldozer görevi yapmakta ve her tarafı altüst etmeye yarar. Bütün yaban domuzlarında alt dudaklarının aşağı tarafında azı dişleri bulunmaktadır, erkek olanların azı dişleri dişi olanlara göre biraz daha uzundur ve ağızlarından yukarıya doğru eğimlidir. Daha da ilginci, erkek yaban domuzlarının üst dudak tarafında içi boş azı dişi bulunmakta bu da bıçak bileme görevi yapmaktadır, bu azı dişleri sürekli olarak erkek domuzların alt kısımda bulunan azı dişlerini bilemektedir, ki bu dişler 6 cm’ye kadar uzayabilmektedirler.

 

Yaban domuzlarının insanlar ile ilişkileri

Yaban domuzları etleri için bazen çiftliklerde yetiştirilmektedirler, fakat aynı zamanda yüzyıllardır ödül veya hatıra için sivri dişleri için avlanabilmektedirler, bu yüzden bazı bölgelerde bu hayvanların soyu tükenmiştir, örneğin Birleşmiş Krallıklar.

Yine de bugün, insanlar yaban domuzunu değişik ülkelere tanıtarak sırf bu yerlerde av olarak yenebilmeleri  için yetiştirmektedirler. Bu bahsedilen yerler Havai, Galapagos Adası, Fiji, Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Afrika, İsveç ve Norveç olarak sıralanabilir. Yaban domuzları aslında insanlar tarafından çok uzun süre çiftliklerde yetiştirildiğinden dolayı yaban domuzları şu anda yaygın olan domuzların atasıdır.  Dünyadaki yaban domuzu popülasyonu aslında artmasına rağmen, bir bütün olarak türlerin yaşamsal coğrafyaları azalmakta ve tehdit altındadır, başlıca nedenleri ormanların yok olması ve yerleşim alanlarının sürekli artması.

 

Yaban domuzlarının korunma durumu ve bugünkü yaşantıları

Bugün, yaban domuzları IUCN (Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği) listesinde en az endişe edilen ve doğal yaşam alanlarında türlerinin yakın zamanda sona ermeyeceğini belirtmektedir. Yaban domuzlarının sayıları toplamda azalmakta, fakat bunun asıl nedeni avlanma ve doğal yaşam alanlarının azalmasıdır. Özellikle birkaç bölgede, yaban domuzu sayısında çok hızlı bir düşüş görülmekte.

Yaban Domuzu ile İlgili Gerçekler

Yaşadığı coğrafya: bütün Avrupa ve Asya kıtası

Yaşama yerleri: geniş yapraklı ormanlar ve kışın yapraklarını döken bitkilerin olduğu alanlar

Renkleri: kahverengi, kırmızı, siyah ve gri

Deri yapıları: kürk

Ölçüleri: 55 cm – 100 cm

Ağırlıkları: 80 kg – 175 kg

Maksimum koşu hızları: 48 km/saat

Beslenme biçimleri: hem etçil hem de otçuldurlar, ayrıca her besini yiyebilme kabiliyetine sahiptirler

Avları: etli ve zarlı kabuksuz meyve, bitki kökleri ve solucanlar

Predatörleri (Korktukları canlılar): kaplan, kurt ve insanlardır

Yaşam biçimleri: avlanmaya gece çıkan hayvanlardır

Ömürleri: 15 – 20 yıl arası

Çiftleşebilme yaşları: 7 – 10 aylık

Gebelik süreleri: 3 – 4 ay

Yeni doğmuş yavrunun sütten çekme süresi: 2 – 3 ay

Korunma durumu: asgari kaygı

En büyük tehdit: yaşama alanlarının kaybolması

En belirgin özellikleri: uzun, sert ve düz burunları

İlginç özellikleri: erkek yaban domuzlarının üst dişi alttaki dişi sivriltmeye yaramaktadır

 

Mekyard ultrasonik ses üreten hayvan kovucuları farklı hayvan türlerine (domuz, sansar, kuş, kurt, ayı vb.) özel sesler yayarak bu hayvanların hiç hoşlanmayacakları ses frekansında sesler yayar ve hayvanlara herhangi bir zarar vermeden bu bölgelerden uzaklaşmalarını sağlar. Mekyard ürün gamında bulunan ultrasonik cihazlar dışarıya herhangi bir ses vermez, ancak bazı ürünlerimiz ayarlanabilir özelliğie sahip olduğundan ultrasonik ses frekansını düşük seviyeye ayarladığınız taktirde insanların duyabileceği ince bir tiz sesi olarak duyulabilirsiniz.

Ultrasonik sesin herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır, hatta bazı hastalıklarda teşhis ve tedavi için ultrasonik yöntemler uygulanmaktadır.

Bize sorularınızı, paylaşmak istediğiniz veya yazmamızı istediğiniz konuları buradan veya e-mail atarak bildirebilirsiniz.

Hangi sosyal medyayı daha çok kullanıyorsunuz? Size birkaç seçenek sunuyoruz ve bizi buradan takip edebilirsiniz: Facebook, Twitter, LinkedIn, Google+

Mekyard Blog sayfası adresi: https://mekyardblog.wordpress.com

Bizi takip edin….
http://www.mekyard.com

info@mekyard.com

http://mekyard.ticiz.com/

https://www.facebook.com/mekyard

https://plus.google.com/+MekyardCompany

https://www.linkedin.com/in/mekyard

http://www.pinterest.com/mekyard/

https://mekyardblog.wordpress.com

Kaynaklar:

http://a-z-animals.com/animals/wild-boar/

Hayvanların Aylara Göre Etrafta Görülme Olasılıkları

Ek’te bulunan resimde değişik hayvanların hangi aylarda etrafta görülebileceği gösterilmektedir.

Yılın değişik aylarında evinize, çatıya, bahçe veya tarım alanlarına zarar veren hayvan veya kemirgenler varsa bizimle irtibata geçin, yerin büyüklüğüne ve hayvan türüne göre size en uygun ultrasonik hayvan kovucusunu önerelim.

 

http://www.mekyard.com

info@mekyard.com

 

Sansar Kovucu ile İlgili Bilgiler

Sansarlar gece ortaya çıkan hayvanlar olup yemek konusunda seçtikleri çok belirli bir özellikleri yoktur. Sansarlar; ev, kümes, garaj ve motor bölmesi gibi konforlu ve sıcak olan kuru yerleri tercih ederler ve bu yerlere önemli ölçüde zarar verirler.

Tavan arasında bir sansar bulunması durumunda bir arayış içindeki hayvan tavandaki herbir köşeyi çizer ve ortamdaki eşyaları yerinden oynatarak tırmalamaya çalışır. Çiçek saksısının devrilmesi sizin gece yarısı uyanmanıza ve tedirgin olmanıza neden olacaktır. Ayrıca, bahçenizde bulunan kümes hayvanları da etrafta bulunan sansarlardan dolayı emniyette olmayacaktır.

Yerleşim bölgelerindeki bina ve villalarda sansarların tavan arası kiler gibi saklanabileceği sadece birkaç yer bulunmaktadır. Sansarlar sıcak ve konforlu olan yeni park yapmış araçlara yerleşmeyi çok severler ve etrafta bulunan ana kabloları, yakıt, fren ve hidrolik boruları kemirerek zarar verirler. Sansarlar bulundukları bölgeyi sahiplenirler. Eğer araç başka bir sansara ait olan bir bölgeye park ederse, yeni bölgedeki sansar aracı daha önce sahiplenmiş olan sansara saldırır ve aracın motor kısmında büyük hasara neden olur.

Sansarların çiftleşme sezonu Haziran ayının sonundadır. Bundan dolayı bölge savaşları ve paylaşımları en fazla Mayıs ayında gerçekleşir. Yılın bu aylarında erkek sansarlar aşırı derecede saldırgandır. Fakat sansarlar ile yıl boyunca karşılaşabilirsiniz.

Evime sansarın geldiğini nasıl anlarım?

1) Kiriş veya çatı oluklarınızda tırnak çiziklerine rastladıysanız, arabanızın kaportasında veya motor kapağında çiziklere rastladıysanız

2)  Geceleri tavan arasından kazıma ve eşeleme sesleri geliyorsa

3) İdrar veya hoş olmayan kokular sansarın bir belirtisidir. Sansarların salgıladığı bazı kokular sayesinde o bölgenin kalıcı olarak onlara ait olduğunu hissettirir

4) Dışkılar, yaklaşık 1 cm kalınlığında ve kedi dışkısına benzer

5) Hasara uğramış kablolar ve devrilmiş çiçek saksıları

6) Araçların ateşleme kablosunun kemirilmiş olması, ayrıca motor bölümündeki fren, yakıt ve hidrolik boruların hasar görmüş olması, çünkü bu gibi yerler kuru ve sıcaktır

7) Yemek artığı, yumurta kabukları, ekmek kırıntıları, kuş, fare ölüsü veya iskeletleri

Farklı amaçlara uygun ürünlerimiz bulunmakta, bizimle irtibata geçin size yardımcı olalım.

Ultrasonik Ses Nedir?

Herkese merhabalar,

Bu blogumuzda bize çok sorulan konulardan birkaç tanesine değineceğim.

Müşterilerimizden genelde ultrasonik hayvan kovucularının nasıl çalıştığı ve hangi ürünlerin seçilmesi gerektiği ile ilgili sorular gelmekte. Size ultrasonik ses ile ilgili çok fazla teknik detaya girmeden ve çok da sıkıcı olmadan sesin özellikleri, ses frekansları ve kullanılabilen alanlar hakkında bilgileri paylaşacağım. Çünkü ultrasonik ses denince ve daha yüksek sesten bahsedildiği zaman hemen bu insan kulağının da duyabileceği bir ses olarak algılanmaktadır, ki bu yanlış bir yaklaşımdır.

Ses, atmosferde canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.

Sesin bir frekansı, boyu, periyodu ve hızı bulunmaktadır. Sesin birim zamandaki (genellikle saniye) titreşim sayısına “frekans” denir. Birimi ise Hertz (Hz) dir. Dalga boyu, bir ses dalgasının oluşması için sesin aldığı yoldur.

En çok bilinen üç ses frekansı bulunmaktadır; 1- Alçak Frekanslı Ses (İnfrasonik), 2- İşitilebilen Frekans Seviyesi ve 3- Yüksek Frekanslı Ses (Ultrasonik).

İnfrasonik

Bu tür ses frekansları, 20 Hz’den az olurlar. Böylece insan kulağının duyamayacağı kadar düşüktür. İnsan kulağının teorik olarak 20 Hz ile 20000 Hz arasını duyduğu söylense de, en iyi ses frekans aralığı 250 Hz ve 3000 Hz arasındaki konuşma frekansı bölgesini duyar. Hayvanlar, insanların duyamadığı ses frekanslarını bile algılayabilirler.

İşitilebilen Ses Frekansı

20 Hz ve 20.000 Hz aralıpı insan kulağının duyabileceği ses aralığıdır.

Ultrasonik

İnsan kulağının duyamayacağı çok yüksek frekanstaki seslere verilen isimdir. Frekansı 20.000 Hz ve üstündeki frekans aralığını kapsamaktadır. Hayvanlar 20.000 Hz’den yukarisini duyabilirler.

Aşağıdaki liste size ultrasonik ses dalgalarının kullanıldığı bazı yerleri göstermektedir:

Ses Türleri	Frekans aralığı (kHz)	Etki ettiği yerler
Akustik	0-20	insanlar, böcekler, balıklar, deniz radarı
ultrasonik	20-30	kemirgenler
ultrasonik	20-75	böcekler
ultrasonik	20-160	yarasa, yunus balıkları
ultrasonik	100-2000	bina/yapı testleri
ultrasonik	1K-10K	medikal uygulamalar

Ultrasonik ses üreten hayvan kovucuları farklı hayvan türlerine (domuz, sansar, kuş, kurt, ayı vb.) özel sesler yayarak bu hayvanların hiç hoşlanmayacakları ses frekansında sesler yayar ve hayvanlara herhang bir zarar vermeden bu bölgelerden uzaklaşmalarını sağlar. Mekyard ürün gamında bulunan ultrasonik cihazlar dışarıya herhangi bir ses vermez, ancak bazı ürünlerimiz ayarlanabilir özelliğie sahip olduğundan ultrasonik ses frekansını düşük seviyeye ayarladığınız taktirde insanların duyabileceği ince bir tiz sesi olarak duyulabilirsiniz.

Ultrasonik sesin herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır, hatta bazı hastalıklarda teşhis ve tedavi için ultrasonik yöntemler uygulanmaktadır.

Bize sorularınızı, paylaşmak istediğiniz veya yazmamızı istediğiniz konuları buradan veya e-mail atarak bildirebilirsiniz.

Hangi sosyal medyayı daha çok kullanıyorsunuz? Size birkaç adet seçenek sunuyoruz ve bizi buradan takip edebilirsiniz: Facebook, Twitter, LinkedIn, Google+

Mekyard Blog sayfası adresi: https://mekyardblog.wordpress.com

Çok yakında farklı bir konu ile ilgili blogumuzu yayınlayacağız. Bizi takip edin….

http://www.mekyard.com

info@mekyard.com

http://mekyard.ticiz.com/

https://www.facebook.com/mekyard

https://plus.google.com/+MekyardCompany

https://www.linkedin.com/in/mekyard

https://twitter.com/Mekyard

http://www.pinterest.com/mekyard/

https://mekyardblog.wordpress.com

Kaynaklar:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Ses

http://www.midnightscience.com/ultrasonics.html

Mekyard Blog

Merhaba! Bu Mekyard’ın ilk WordPress blogudur. Çok yakında sizlerle ultrasonik hayvan kovucuları ile ilgili bilgiler vereceğiz. Bizi takip etmeye devam edin.

Sansar Kovucu, Yaban Domuz Kovucu, Piezo Hoparlörler ile ilgili bilgileri buradan takip edebilirsiniz, ayrıca ürünler ile ilgili sormak istediğiniz sorularınız var ise bloğumuza yazarak sorabilirsiniz.

http://www.mekyard.com

info@mekyard.com

https://mekyardblog.wordpress.com

https://mekyardblog.wordpress.com/2015/03/15/hello-world/